Son Dakika Haberler

Virüs nedir? Virüs hastalıkları nelerdir?

Virüs nedir? Virüs hastalıkları nelerdir?
Okunma : Yorum Yap

Günümüz dünyasında hastalıkların en önemli etkenlerinden olan virüsler canlı organizmaya genellikle mukoza yolu ile sindirim ve solunum yolu ile girebilir. Virüslerin özel üreme şekilleri vardır. Büyüme ve gelişme göstermezler. Tüm dünya covid-19 virüsü ile mücadele ederken, virüsün en yaygın yayılma şeklinin solunum yolu ile olduğu bilinmektedir.Peki Virüs nedir? Virüs hastalıkları nelerdir? Virüsün genel özellikleri nelerdir? Virüslerin genel yapısı nasıldır? Virüslerin sınıflandırılması nasıldır? Virüsler nasıl hastalık oluşturur? Virüs hastalıklarından korunma yolları nelerdir? Virüs hastalıkları nelerdir?

VİRÜS NEDİR?

  • Virüsler organizmada hastalık yapabilen en küçük mikroorganizmalardır.
  • Işık mikroskobuyla görülemeyecek kadar küçüktürler.
  • Sadece elektron mikroskobuyla görülebilirler.
  • Büyüklükleri 20- 400 nanomikron arasında değişmektedir.
  • Virüsler dış ortama dayanıksızdır, antibiyotiklerden etkilenmez.
  • Canlı organizmaya, genellikle mukoza yolu (solunum ve sindirim) ile girerler.
  • Virüslerin özel üreme şekilleri vardır; yeniden sentezlenme şeklinde ürerler, bölünerek çoğalmazlar.
  • Bu olay DNA ve protein sentezi şeklinde gerçekleşir. Oluşan yeni virüsler ana virüsten kalıtsal materyal ve yapısal eleman almazlar. Üremeleri için canlı hücre sitoplazmik ortamı gerekir.
  • Virüslerde büyüme ve gelişme gözlenmez.
  • Bakteri, protozoa ve mantarlarda olduğunun aksine tam bir hücre yapısı göstermezler.
  • Yalnız başlarına yaşamak için gerekli olan enerjiyi ve makro molekülleri sentezleyemezler.
  • Bu nedenle virüsler tamamen enfekte ettikleri hücrelerin metabolik sistemlerinden yararlanırlar. Yani zorunlu hücre içi paraziti olarak yaşamlarını devam ettirirler.
  • Canlı hücrelerin dışında metabolik aktivite göstermeleri ve yaşamlarını sürdürmeleri mümkün değildir. Canlı hücre sitoplazmik ortamı gerekir.

VİRÜSLERİN GENEL ÖZELLİKLER NELERDİR?

  • Virüsler protein bir kılıf ile çevrilmiş nükleik asit parçalarından meydana gelmiştir.
  • Virüsler nükleik asit yapılarına göre DNA (deoksiribonükleik asit) ve RNA (ribonükleik asit) virüsleri olarak iki gruba ayrılır.
  • Hücre değildirler; çekirdek, organel ve sitoplazmaları yoktur.
  • Virüsler canlılar ve cansızlar arasında bir sınırda değerlendirilirler. Yaşamlarını sürdürebilmeleri için mutlaka canlı bir hücreye ihtiyaç duyarlar.
  • Konakçı hücre dışında cansızdırlar ve yalnız canlı bir hücre içinde çoğalabilirler.
  • Antibiyotiklerden etkilenmezler.
  • Hücreler virüslere karşı bağışıklık maddesi interferon üretirler.
  • Her virüs özel bir hücre içinde, çoğalarak enfeksiyon oluşturur.
  • Virüs sınıflandırmasında cins ve tür isimlendirilmesi kullanılmaz

VİRÜSLERİN GENEL YAPISI NASILDIR?

  • Nükleik Asit: Virüsler DNA veya RNA’ya sahiptir. Virüs genleri çizgi şeklinde veya dairesel, tek veya parçalı, tek veya çift iplikçik şeklinde olabilir.
  • Kapsid: Virüsün genetik materyalini saran ve onu koruyan protein kılıftır. Virüse karakteristik şeklini verir.
  • Kapsomer: Kapsidi oluşturan protein yapısındaki alt ünitelerdir. Her bir virüsün kendine has yapıda kapsomeri vardır. Bu özellik virüslerin tanımlanmasında kullanılır.
  • azı viruslarda bulunan viralnükleokapsidi çevreleyen viralmembran yapısına zarf denir. Bu zarf lipid, protein ve karbonhidrattan oluşan bir yapıdır.

VİRÜSLERİN SINIFLANDIRILMASI NASILDIR?

  • Nükleik asit yapılarına göre DNA (deoksiribonükleik asit) ve RNA (ribonükleik asit) virüsleri olarak iki gruba ayrılır.
  • DNA virüsleri; adenovirüsler, papovaviridae, herpesviridae, hepadnaviridae gibi gruplara ayrılır.

     RNA virüsleri; enterovirüsler, picorna virüsler, rhino virüsler, poliovirüsler, orthomyxo virüsler, toga virüsler ve rhabto    virüslerdir.

VİRÜSLER NASIL HASTALIK OLUŞTURUR?

  • Hastalık oluşması için virüsler; solunum, sindirim, deri, mukoza, genital yol, plesanta, enjeksiyon ve transfüzyon yoluyla vücuda giriş yaparlar.
  • Virüsler vücuda girdikten sonra, kendilerine duyarlı hücrelere ulaştıkları zaman, replikasyon (kopyalama) oluştururlar.
  • Bunun sonucu olarak da hastalık belirtileri ortaya çıkar.
  • Çeşitli yollardan vücuda giren virüsün hastalık oluşturabilmesi için primer replikasyonu takiben, hedef organlara ulaşmak üzere yayılım göstermesi gerekir.
  • Vücuda giren virüsler ancak kendilerine uygun olan kan, lenf veya nöronlar yoluyla yayılabilirler.
  • Virüsün kana karışarak yayılması olayına viremi adı verilir.
  • Virüsler organizmada yayıldıktan sonra, virüsün özelliğine ve vücuda giriş kapılarına göre iki türlü enfeksiyon oluşturur:
  • Lokal ya da yerel enfeksiyonlar
  • Sistemik enfeksiyonlar
  • Lokal ya da yerel enfeksiyonlar: Virüsün yalnızca konağa girdiği bölgede sınırlı yayılım göstermesi ile oluşan enfeksiyonlardır.
  • Yalnızca girdikleri bölgede çoğalarak hastalık oluşturdukları için inkübasyon süreleri oldukça kısadır.
  • Sistemik enfeksiyonlar: Bütün vücudu etkileyen enfeksiyonlardır.
  • Virüs birden çok bölgede üreme gösterebilmektedir.
  • Hastalığa özgü tipik belirtilerin ortaya çıkışı, ancak hedef organın enfeksiyona yakalanması ile olmaktadır. Örneğin, kızamık virüsü solunum yoluyla vücuda girer, ilk üremeyi solunum yolu epitel hücrelerinde yaptıktan sonra kana karışır. Kan yoluyla hedef organ olan deriye ulaşarak, deride kızamığa bağlı tipik döküntülerin oluşumuna yol açar.
  • Sistemik enfeksiyonlarda inkübasyon süresi daha uzundur.
  • Bir virüsün organizmaya girerek çoğalması her zaman için hastalık belirtilerinin ortaya çıkması için yeterli olmamaktadır. Hastalık oluşumunda virüse ve konağa ait çeşitli faktörler rol oynar. Bu faktörler şunlardır:
  • Vücuda giren virüsün sayısı ve virulansı: Hastalık oluşumu için vücuda yeterli sayıda ve yeterli virülansa sahip virüsün girmesi gerekir. Yeterli sayıda ve virülansta olmayan virüsler konağın savunma sistemlerini aşamayacağı için hastalık oluşturamazlar.
  • Etkenin vücuda giriş yolu ve hedef organa olan uzaklığı: Virüsler girdikleri bölgede kendilerine karşı reseptör taşıyan hücreler varsa, yalnızca bu hücrelere tutunarak enfeksiyon yapabilirler.
  • Aksi takdirde kısa sürede yaşamlarını kaybederler. Bu yüzden hangi yolla girdiğinde hastalık yapıyorsa, virüsün o yolla vücuda girmesi gerekir.
  • Konağın virüse karşı bağışıklık durumu: Organizma virüs ile daha önce karşılaşmış ve bu virüse karşı antikor oluşturmuşsa, aynı virüs ikinci bir enfeksiyonuna karşı dirençlidir. Bu tür kişilerde virüs, spesifik antikorların etkisiyle hastalık yapmasına fırsat kalmadan etkisiz hale gelir.
  • Konağın genetik özellikleri: Çeşitli genetik faktörler virüs enfeksiyonlarının gelişimini etkilemektedir.
  • Konağın beslenme durumu: Dengeli beslenen kişilerde immün sistem daha iyi çalıştığı için viral enfeksiyonların oluşumu daha zor olur.
  • Konağın o andaki genel durumu: Viral enfeksiyon oluşumu sırasında konağın hasta veya sağlıklı olması, hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasında önemli faktörlerdendir. Başka bir nedenle hasta olan kişilerde immün sistem zayıfladığı için hastalık oluşumu daha kolay olur.
    • Konağın kötü alışkanlıkları: Konağın sigara, içki içmesi, ilaç bağımlılığı gibi kötü alışkanlıkları vücudu zayıf düşürür, bu nedenle hastalık oluşumu daha kolay olur.

    Konağın psikolojik durumu: Konağın psikolojik durumundaki dengesizlikler, korku, heyecan, stres gibi faktörler vücudun savunma sistemini zayıflattığı için enfeksiyonların oluşmasını kolaylaştırır.

VİRÜS HASTALIKLARINDAN KORUNMA YOLLARI NELERDİR?

  • Aşılama viral hastalıklardan korunmanın en önemli yollarından biridir.
  • Ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından pek çok bulaşıcı ve viral hastalığa karşı bağışıklama çalışmaları yapılmaktadır.
  • Etkin bir bağışıklama ile hem hastalanmanın önüne geçer; hem de hastalık dolayısıyla oluşabilecek maddi ve manevi sıkıntıların önemli bir bölümünü ortadan kaldırmış olur.
  • Öksürürken ve hapşırırken karşımızdaki insanlara yönelmemeli; ağız, mendil veya peçete ile kapatılmalıdır.
  • Sigara, alkol gibi bünyeyi zayıflatan alışkanlıklardan uzak durulmalıdır.
  • Dengeli ve düzenli beslenme alışkanlığı oluşturulmalıdır.
  • Viral hastalıklardan korunmada el hijyeni ve genel temizlik çok önemlidir.
  • Hastalarla temastan uzak durulmalı, hastaların sağlam kişilerden ayrılması sağlanmalıdır.
  • Sağlık çalışanları ve hasta yakınları, zayıf bünyeli insanlar (çocuklar, gebeler, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar) ve hasta ile temas eden herkes; temastan önce ve sonra ellerini el hijyeni kuralına uygun yıkamalıdır.
  • Zorunlu durumlarda maske takılmalıdır.
  • Hastaların tek kişilik odada yatması sağlanmalı, temas engellenmeli, ziyaretçi kısıtlaması yapılmalıdır.
  • Hastaya yapılacak uygulamalar aseptik kurallara uygun olmalıdır.
  • Hastaların kullandıkları malzemelerin başkaları tarafından kullanımı engellenmeli, tek kullanımlık malzemeler kullanılmalıdır.
  • Hastaların atıkları uygun yöntemlerle uzaklaştırılmalı veya imha edilmelidir.
  • Doktor istemi dışında ilaç kullanılmamalıdır. Toplumu bilinçlendirmek amacıyla düzenli olarak sağlık eğitimi yapılmalıdır.
  • İhbarı mecburi olan viral hastalıkların bildirimi yapılmalıdır.
  • Viral enfeksiyonlar, virüslerin sebep olduğu hastalıkların bütünüdür.
  • İnsanlarda görülen viral hastalıkların bazıları kolayca atlatılabilirken bazılarının tedavisi çok uzun süreli olup ağır ilerleyebilir.
  • Viral hastalıklar günümüzde bakteriyel enfeksiyonlara karşı çok etkili olan antibiyotik gibi ilaçlarla engellenemez, ancak bazı virütik hastalıklar için aşılar geliştirilmiştir.
  • Virüslerin çoğalması bakterilerle kıyaslanamayacak şekilde hızlıdır. Bundan dolayı virüs hastalıkları en çok enfeksiyöz olan hastalık grubudur.

VİRÜS HASTALIKLARI NELERDİR?

  • Kızamık                     
  • İnfluenza hastalıkları
  • AİDS
  • Hepatit A
  • Hepatit B
  • Hepatit C
  • Kuduz
  • Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
  • Kızamıkçık
  • Suçiçeği
  • Kabakulak
  • Çocuk felci
  • Viral ansefalit
  • Nezle
  • Grip

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)